28.12.1994 canım oğlumun doğum günü. Aslında akşam yazımı yazıcaktım ama doğumgünü çocuğuna baskın yapılınca yazı bu saate kaldı ve tarihte oynama oldu ama olsun biz çok güzel bir gece geçirdik. Canım oğlumu kucağıma aldığımda çok gençtim. Daha tam olarak çocuk kavramını kendimde yorumlayamıyordum bile ama o öyle güzel bir duygu ki hayatta aldığım en eşsiz yeniyıl hediyesi oldu bana.Dün gibi hatırlıyorum bizim eve gelen o parlayan yıldızı.Ne kadar da güzeldi küçücük bir surat kıpkırmızı bir dudak oyuncak gibi bir şey.Evimizin neşesi dedelerinin nenelerinin hem benim hem de eşimin ailesindeki ilk bebek.Bebeğim meleğim ne kadar çabuk büyüdü kocaman oldu.Bana arkadaş oldu. Şimdi de bebekliğindeki kadar tatlı, şirin, neşeli. Dilerim hayat sana tüm istediklerini sunar. Şansın her anında yanında olur. Mutlu, başarılı, sevgi dolu, huzurlu bir hayat yaşarsın. Bu kadarla kalmaz tabii bir anne daha neler neler diler ama sığmaz ki yetmez ki sayfalar. Herşey gönlünce olsun yavrum.Öperim o tombik yanaklarından.İyiki varsın iyiki doğdun canım oğlum.28 Aralık 2007 Cuma
bugün oğlumun doğum günü
28.12.1994 canım oğlumun doğum günü. Aslında akşam yazımı yazıcaktım ama doğumgünü çocuğuna baskın yapılınca yazı bu saate kaldı ve tarihte oynama oldu ama olsun biz çok güzel bir gece geçirdik. Canım oğlumu kucağıma aldığımda çok gençtim. Daha tam olarak çocuk kavramını kendimde yorumlayamıyordum bile ama o öyle güzel bir duygu ki hayatta aldığım en eşsiz yeniyıl hediyesi oldu bana.Dün gibi hatırlıyorum bizim eve gelen o parlayan yıldızı.Ne kadar da güzeldi küçücük bir surat kıpkırmızı bir dudak oyuncak gibi bir şey.Evimizin neşesi dedelerinin nenelerinin hem benim hem de eşimin ailesindeki ilk bebek.Bebeğim meleğim ne kadar çabuk büyüdü kocaman oldu.Bana arkadaş oldu. Şimdi de bebekliğindeki kadar tatlı, şirin, neşeli. Dilerim hayat sana tüm istediklerini sunar. Şansın her anında yanında olur. Mutlu, başarılı, sevgi dolu, huzurlu bir hayat yaşarsın. Bu kadarla kalmaz tabii bir anne daha neler neler diler ama sığmaz ki yetmez ki sayfalar. Herşey gönlünce olsun yavrum.Öperim o tombik yanaklarından.İyiki varsın iyiki doğdun canım oğlum.26 Aralık 2007 Çarşamba
Mandalina Şerbetli Revani
Portakallı olurda mandalinalı olmaz mı efendim. Olur olur acil durumlarda olur. Aslında portakallı revani olarak yola çıkmış olan hazırlık aşaması evde sadece mandalina kalmasıyla mandalinalı revani olarak tamamlandı. Bayramda bizim gelenek haline gelmiş olan meşhur nokul yapılır evlerde. Bende pek yeni olmama rağmen yinede eve bayram havasını estirmek için her bayramda yaparım. Yalnız bu bayram yapamadım. Çünkü nokul çok uzun zamanımı alıyor. Ben biraz hamur açma özürlü olduğum için çoook ağır ağır yapabiliyorum bu işi dolayısıylede zamana yetişemediğimden bu bayram yapmasamda olabilir diye düşündüm.Yetiştiremedim işlerimi kardeşim yaa bayram temizliği, okul gidiş gelişleri bu arada kız da hasta oldumu sanki bana da çok misafir gelicekmiş gibi elimi öpmeye bir iştahla heryeri döktümmü. Tabii mutfağa vakit kalmadı. Ancak arife gecesi dolma sarabildim sabah kahvaltıda misafirlerim vardı, öğleden sonrada tatlı yapabildim.Ammaaaaaa yaptım yani eksik kalmadı. Çok yorulmuştum çabuk yapılabilecek, yenilebilecek, beğenilebilecek bir tatlı olmalıydı ve aklıma revani geldi. Hemen açtım blogları gezdim gezdim aradığım tarifi nino da buldum. Yalnız şerbetinde portakal var. Allah Allah şimdi bu portakalsız olmazmı ki acaba ya güzel olmazsa ama güzel oldu diyor. Yemiş baksana sizde yiyin diyor. Dur kız bir deneyeyim noolcak ben yerim.Hahahahaa. Çıkardım malzemeleri o da ne portakal yok. Ama 2 kilo mandalina var. Bende mandalinalısını yaparım.o da onun kardeşi.Bak bak cesarete bak. Hem ilk defa deneyeceğim hem de tarifi değiştiriyorum.Arada tutar böyle inadım bir şey yapacaksam kötü de olsa iyi de olsa yaparım.Genelde de galip gelirim hehehe.Neyse yaptım aynen tarife portakal haricinde sadık kalarak ve çok güzel oldu. Bende yedim herkez de yedi yani hepsini ben yemek zorunda kalmadım. Komşularım da beğendi. Hatta biz de yapalım tarifi yaz bilem didiler.Ninoooooo duyuyomusun bak senin revani burada meşhuur olduuuu. Malzemeleri burada nino'dan yazıcam. Tarifi kendi yaptığımı artık siz ister portakallı yaparsınız ister mandalinalı ikiside güzel aromalı tatlılar.Afiyet olsun.........Malzemeler
3 yumurta
5 kahve fincanı şeker
1 su bardağı yoğurt
5 kahve fincanı un
1 kabartma tozu
Şerbet için
3 su bardağı su
3 su bardağı şeker
3 portakal kabuğu rendesi
1 portakalın suyu
ben burada 3 mandalina kabuğu rendesi ve 2 mandalinanın suyunu
kullandım.Mandalinalar baya suluydu 3 de olabilir.
Hazırlanışı
Şerbet malzemeleri bir tencereye konularak kaynatılır. Kaynayınca mandalina suyu ilave edilir ve biraz daha koyulaşıncaya kadar kaynatılır ve ılımaya bırakılır.
Revani hamuru da , yumurtalar ve şeker mikserle çırpılıp diğer malzemeler de ilave edilerek çırpıldıktan sonra yağlanmış tepsiye dökülerek 180 derecede pişirilir. Piştikten sonra kesilerek keki ve şerbeti ılık olarak dökülür. Afiyet olsun.
22 Aralık 2007 Cumartesi
En Tatlı Hediyeler Etkinliği ve portakal reçelli kurabiyeler
Çocuklar sürekli atıştırmalık birşeyler istiyorlar ve bakkalda satılan eti cin isimli bisküviyi çok seviyorlar. Bir akşam yine vakitsiz ,''olsa yerdik'' dramalarıyla beni tavladılar ve çay saatine kadar bu harika kurabiyeleri yaptım. Artık kurabiye mi deriz eti cin mi deriz bilemem. Gerçekten eti cin lezzetinde oldu ve evde yaptığım için daha çoook oldular. Bende hazır tatlı tatlı kurabiyelerim varken en tatlı hediyeler etkinliğine gönderiyim bari dedim. Sevgili Burçin'in düzenlemiş olduğu en tatlı hediyeler etkinliği tatlı tatlı geçer umarım.Buradan da kendisine kolay gelsin diyorum.Malzemeler
Daha önce yaptığım kurabiye tarifimin malzemelerini kullandım. Buradan bakabilirsiniz
Tek fark bu tarifte portakal reçeli var. Siz istediğiniz bir reçeli de kullanabilirsiniz.
Hazırlanışı
Malzemeler sırasıyla karıştırılıp çok sert olmayan bir hamur elde edilir. Bir merdane yardımıyla
hamur açılıp gül kalıplar kesilip yağlanmış tepsiye dizilir.Gül kalıplardan tepsiye dizdiğiniz sayı kadar güller kesip bu güllerin de ortasından yuvarlak kesip delik gibi yaparız ve tepsideki kalıpların üzerine yerleştiririz. Ortada kalan yuvarlaklara reçelimizden taşmayacak şekilde koyup az ısılı fırında pişiririz. Eti cin tadında kurabiyeleriniz hazır.Afiyet olsun....
19 Aralık 2007 Çarşamba
16 Aralık 2007 Pazar
Yerlimalı Haftası ve Gülen Muffinler

Bugün kızımın sınıfında yerlimalı haftası kutlanıcak.Bugün diyorum saat itibariyle gece 12:00 yi geçtiği içindir efem.Cuma akşamı okul çıkışında veliler aralarında ne yapacaklarını kararlaştırmışlar.O akşam kızımı almaya babası gittiği için katılım konusunda bilgim olmadı ama kızım,'' öğretmenimiz anneleriniz birşeyler hazırlasın pazartesi getirin'' dedi ve ben ne yapacağıma bir türlü karar veremedim.Kimler ne yapacak hangi tarifler olucak diye düşünürken nasılsa kek yapan olur ben de kekin alternatifi olarak gülen muffinler yapiyim bari diyerek kolları sıvadım. Buzlukta biraz royal icing de vardı onunlada süsledim. Tabii süslerken benim kız dururmu o da bana yardım etti çenesiyle ona laf yetiştirirken ağız burun pek olmadı ama çocuklar yine de sever diye düşünüyorum.Şimdi tarifi veriyim.
Malzemeler
2 yumurta
4 fincan şeker
2 fincan sıvı yağ
2 fincan yoğurt
6 fincan un
kabartma tozu
kakao
vanilya
Hazırlanışı
Yumurta ve şeker iyice çırpılır. Sonra yağ ve yoğurt eklenir ve çırpılır.Kabartma tozu, kakao ve vanilya una eklenerek karışıma ilave edilir iyice karıştırılır ve muffin kalıplarına dökülerek 170 derecede pişirilir.Üzerini isteğe göre süslersiniz.Afiyet olsun...
15 Aralık 2007 Cumartesi
Ye # 29 Zeytinyağlılar Etkinliği Zeytinyağlı Bezelye ve Biber Dolması
Sevgili Aysel'in düzenlemiş olduğu Zeytinyağlılar Etkinliğini kaçırmamak için tarih kollarken neredeyse son gün değil son dakikalara kaldım. Malum bayram temizliğine kalkıştım ve hala devam ediyorum.Hafta içine fazla iş bırakmamak istiyorum çünkü çocukların okulu yerlimalı haftası falan derken işler baya iç içiçe girecek. Bu arada yemekten sonra etkinlik tarifimi hazırlarım diye düşünürken bılaşıkları yıkarken benim gider borusu tıkanmış taşmaz mı off offfff. Yani olucak iş mi şimdi bu bana yapılırmı boruuuuu. Şöyle keyifli keyifli hazırlayıp oturup çayımı içicektim yaaa. Neyse temizledim erken olucakmış geç oldu napalım.Akıllılık etmişim ki bezelyeleri önceden haşlamıştım geç kaldım ama haşlamayı bekleseydim daha da geç olucaktı. Bak Aysel'ciim iki eli kanda olsa misali etkinliğine yetiştim canım.Etkinliğin çok güzel gidiyor sayfanı ziyaret ettim biraz önce çok güzel tarifler ve hiç yemediğimiz tatlar var. Bende 2 tarifle katılıyorum Biber dolması daha önce verdiğim bir tarifti onu da koydum bu akşam da zeytinyağlı bezelye yaptım. Umarım beğenirsiniz.Katılan herkezin ellerine sağlık en çok ta bizi bu zeytinyağlılarla buluşturan sevgili Aysel'in ellerine ve emeğine sağlık derken tarifime geçiyorum. Afiyet olsun..Malzemeler
2 adet soğan
2 adet patates
2 adet havuç
1 kilo bezelye
pulbiber
karabiber
3 adet kesme şeker
sıvı yağ
Yarım çay bardağı nar ekşisi
tuz
1 bardak su
Hazırlanışı
Bezelyeler haşlanıp bir kenarda süzülür. Soğanlar yemeklik doğranıp sıvıyağda kavrulur.Küp doğranmış patates ve havuçlar soğanlara eklenip kavrulur. Son olarak ta bezelyeler ilave edilip iyice kavrulurlar.Tuz, karabiber,pulbiber, kesme şeker eklenip 1 bardak su koyularak kapağı kapatılıp suyunu çekene kadar pişirilir.Suyunu çektikten sonra nar ekşiside ilave edilip biraz kavrulduktan sonra ateş kapatılır ve soğuk servis yapılır. Nar ekşisi koyduktan sonra renkte koyulaşma oluyor ama bezelyenin kendisine has olan kokusunu bastırıyor ve çok güzel bir lezzet katıyor.Afiyet olsun....
NOT:Zeytinyağlı bezelye tarifini ben de ilk defa yaptım. Nar ekşisi gerçekten çok lezzet verdi ve farklı bir zeytinyağlı tadı oldu. Yalnızzz bu notu yazmak zorunda hissettim kendimi çünkü birkaç saat sonra nar ekşisinden dolayı sebzelerin renkleri koyulaşıyor.Yapanlar olursa aranızda bu değişimden dolayı şaşırmayın diye yazıyorum. Sevgiler...
Biber dolması tarifimi daha önce verdiğim için BURADAN ulaşabilirsiniz.Afiyet olsun....
12 Aralık 2007 Çarşamba
Portakalda Kereviz Salatası
Malzemeler5 - 6 adet portakal
2 adet kereviz
1 kase yoğurt
sarımsak
ceviz
1 çay bardağı mayonez
pulbiber
karabiber
tuz
Hazırlanışı
Portakalların kabukları soyulup yuvarlak dilimlenir ve bir kenarda bekler. Kerevizleri soyup kararmamaları için limonlu suya koyarız bu arada göz kararı cevizi rondodan çekip bir kase yoğurta ilave ederiz. 1 çay bardağı kadar mayonezi ve baharatları da ekleriz. Sarımsağı havanda dövüp tuz koyarak yoğurtlu karışıma ekleriz. En son kerevizleri de rondodan geçirip karışıma ilave edip iyice karıştırdıktan sonra portakalların üzerinde servis yaparız. Ben hepsini göz kararı yaptım ama bu ölçüler yeterli sanırım. Kerevizi de rondo değilde rende de yapabilirsiniz.Afiyet olsun...
10 Aralık 2007 Pazartesi
Kahve içip kitap okumanın keyfi etkinliği
Günlük koşuşturma içerisinde kitap okumaya fırsat bulamasamda nedense hep etrafımda kitap olması hoşuma gider. Sanki bir arada bir derede iki satır okuyabilirmişim gibi gelir bana. Ama yine de okuduğum kitaplara bakınca bu kadar sorumluluk içinde sayı olarak hiç te fena değil diyorum. Keşke daha fazla vaktim olsa da okunmayı bekleyen kitaplarımı bitirebilsem.Bitirebilsem diyorum ama alışverişe gidince de kitap reyonunun başından ayrılamıyorum.Kızıma da alıyim oğluma da şu kitap nasıl acaba derken bir de bakmışım eşim alışverişi bitirmiş hadi geç oldu gidiyoruz der.Aaaaaaa ben daha gezmediiiim.Böyle işte kitap konu olunca arsızlaşıyorum bendeniz. Sevgili Burçak'ın böyle bir etkinlik yaptığını görüncede balıklama atladım. Heyecanlandım hahahaha. Gerçektende heyecanlı oldu tanımadığın birisinden kitap hediye almak ve nezaman gelicek, nasıl bir kitap, kimden acaba derken kapı çaldı bir sabah. Hah dedim bu kesin kargo sabahları benim kapımı pek çalan olmazda uyuyorum diye. Bekliyorum ya birde aklıma ilk gelen o oldu. Evet kitabım geldi hemen açtım nasıl sevindim tam benim tarzım, üzerinde bir not güzel dilekler ve çeşitli lezzetleriyle kahvelerim.Ama bir dakika kim bu Müjgan ismini hiç duymadım bloglarda. Hemen açtım bilgisayarı etkinliğe katılanlara baktım tek tek. Yok böyle bir isim.Allah Allah ee ben kiminle müşerref oluyorum acaba diye düşünürken Burçak geldi aklıma hemen bir mail attım o da beni aydınlattı. Sevgili Müjgan bir blogcu değilmiş fakat çok sevdiği kedisinin çok sevdiği doktoruymuş. Bu vesileyle biz de tanışmış olduk.Çok teşekkür ediyorum kahve ve kitap gibi güzel bir etkinlik düzenlediği için Burçak'a ve çok teşekkür ediyorum hiç tanımadığım halde bu kadar zevkli bir seçim yaptığı için sevgili Müjgan'a......8 Aralık 2007 Cumartesi
Fırında soslu tavuk
Bizim evde sebze yemekleri ve ana yemekler benden, pratik alelacele et, ızgara, balık tavuk, tavalama gibi yapılan yemekler de eşimin elinden çıkar genelde. Ben de arasıra yaparım ama o hazırlarken(yani hazır sofraya oturma durumları) başka oluyor canım. Hıı Hıı Hıı alıyorum kitabımı uzatıyorum ayaklarımı sofra hazıırrrr diye çağırılıncaya kadar oh keyf. Tabii bu keyf yapılan yemekler yenilip, herkez mutfağı terk edene kadar sürüyor. Hahhaha mutfağın halini düşünebiliyormusunuz eeeeee o kadar olucak değilmi. Ya keyfini düşünmeyeceksin kalkıp hazırlayacaksın yada yemekten sonra sofrayı kuran kaldırmıyor yaniii. Olsun ben yine de razıyım hazır sofraya oturması başka bir tat canım helede hazırlayan eşinizse 8=)) Neyse biz bu tavuk tarifini fırına sadece tavuk olarak koyacaksak yapıyoruz. Biliyorsunuz tavuk sade olunca sert ve kuru oluyor fırında. Ama böylesini yapınca daha lezzetli ve yumuşak oluyor.Malzemeler
isteğe bağlı tavuk, but, göğüs yada bütün
1 kase yoğurt
1 kaşık salça
1/2 çay bardağı sıvı yağ
pulbiber
karabiber
2 iri diş sarımsak
tuz
kekik
Hazırlanışı
Tavuk yıkanıp derileri çıkarılarak folyo serilmiş fırın tepsisine dizilir. Daha sonra malzemeler bir kasede karıştırılıp üzerlerine sürülüp fırına verilir. Yemek pişirme ayarında pişirilir. Sarımsağın yoğunluğunu harcınıza göre az yada çok yapabilirsiniz.Eşim 1 tavuğa 2 iri diş koyuyormuş.Afiyet olsun.
6 Aralık 2007 Perşembe
Karnıbahar Kızartması


3 Aralık 2007 Pazartesi
İyi ki doğduuun kızııım

1 Aralık 2007 Cumartesi
24 Kasım 2007 Cumartesi
22 Kasım 2007 Perşembe
Pırasa Mıhlaması
Sevgili Tijen'in pırasayla ilgili yazısından sonra pırasa mıhlamasını yapmak şart oldu. Aslında çok kolay ve bilinen bir yemek olduğunu tahmin ediyorum. AmaTijen'cim merak ettiği için hemen yaptım ve yayınladım.Hem de ne zor şartlar altında. Yine de merak edip yapacağınızı düşündüğüm için bir an önce tarifi yaziyim ki bilgisayar kapanmadan belki de uzun zaman açamayabilirim. En azından Tijen'in bu tarifi beklediğini biliyorum.Yanlış anlamayın yemeği yapmak zor değil bu yazıyı yayınlamak anlamında zor şart dedim.Bu arada iki satır yazıp kaydediyorum. Çünkü bilgisayarın kablosu koptu tek elimle yazıp tek elimle kabloyu tutuyorum. Yazının ortasında kapanırsa açamayabilirim. Kaydettiklerimden tarifi anlayabilirsiniz umarım. Allahım inşallah sonuna kadar kapanmaz da bu yazıyı bitiririm. Ondan sonra kimbilir ne zaman soket alırsak o zaman bilgisayarımla ben kavuşacağız kesintisiz yayına.Neyse pırasa hakkında yazalım biraz. Bu mıhlamayı bana eşim öğretti. Belki daha önce de yazmışımdır, benim mutfakta bir aşcım var her şeyi birbirine katar leziz tatlar ortaya çıkar. Hiç umulmadık yemeklere bir kaç ilave yapar ve gerçekten de farklı ama lazzetli olur. Pırasa mıhlaması da öyle bir şey işte. Orjinali kıymalı fakat biz katıp karıştırıyoruz ya, her yapmamızda kıyma yerine o anda ne varsa onu koyuyoruz. Deneme de olsa hepsi çok güzel oldu. Aşağıda not olarak düştüm. İçine başka neler koyabileceğinizi. Pırasanın yemeğini de zeytinyağlısını da çok severim. Yalnız benim ev ahalisi pek naneli yiyorlar onları tırtıklayıp bırakıyorlar, ben de artık otur kalk bitene kadar yemek zorunda kalıyorum. Kendi canım istemediği sürece yemek ve zeytinyağlı yapmıyorum ama mıhlama yapınca benden çok yiyorlar:))İşte durum böyle ben lafı fazla uzatmadan kablo kaymadan çünkü elim uyuştu, hemen tarife geçiyim.Şimdiden afiyet olsun..Tijen'cim sanadaaaaaaaaaa........
Malzemeler
1 kilo pırasa
2 adet soğan
250 gr kıyma
sıvı yağ
pulbiber
karabiber
tuz
Üzeri için
3 adet yumurta
1 kaşık tereyağ yada isteğe bağlı sıvı da olabilir

Hazırlanışı
Soğanlar yemeklik doğranır.Tavada yağda kavrulur. Üzerine kıyma koyularak beraber kavurmaya devam edilir. Kıymalarda iyice kavrulduktan sonra baharatlar ve tuz ilave edilir. Daha sonra pırasalar da ilave edilip kavrulur. Bir kapak kapatılıp pırasaların iyice yumuşaması beklenir. Pırasalar piştikten sonra yumurtalar ister çırpılarak, ister lop olarak pırasanın üstüne dökülür ve tekrar kapak kapatılıp biraz pişmesi beklenir. Bu arada eritip kızdırdığımız yağı kapağı kaldırıp şöle bir yumurtaların üzerinden gezdirip cossss yaptırıp kapağı kapatıp ateşi söndürürüz.Servis yaparken üzerine karabiber serpebiliriz.
Not: Pırasa mıhlamasına kıyma yerine ince kıyılmış pastırma, sucuk, sosis gibi evde hangisi varsa koyabilirsiniz. Eğer hiçbiri yoksa çok az çemen koyarak ta aynı tadı alabilirsiniz. O da yoksa bu malzemelerin hiçbiri olmadan sadece soğanla kavurup baharatları koyup yumurta kırın yine süper oluyor. Hepsini denedim. Sabah kahvaltılar da da akşam yemek olarak ta yenilebilir. Afiyet olsun.
21 Kasım 2007 Çarşamba
Zeytinyağlı Biber Dolması

Aslında biber dolmasının içinde daha fazla malzemeler olur. Ama malum evdekilerin damak tadına göre olunca bazı malzemeler çıkarılmak zorunda kalıyor. Kimisi maydanoz sevmez ,kimisi nane sevmez, mesela eşim hem nane hem kuş üzümünü sevmiyor. Durum böyle olunca daha sade bir zeytinyağlı çıkıyor ortaya. Gerçi ben tarifte nane yazdım ama kendim koymadım. Yalnız nar ekşisi süper bir lezzet zeytinyağlılar için. Sanki bütün malzemeleri eksiksiz koymuş gibi aynı tadı verdi. Size de tavsiye ederim. Afiyet olsun...
Malzemeler
1 kilo Dolmalık biber
2 bardak pirinç
2 adet soğan
1 tutam nane
1 çay bardağı nar ekşisi
pulbiber
karabiber
tuz
3 kesme şeker
Sıvı yağ
1 adet domates
Hazırlanışı
Bir tavaya sıvı yağ koyup soğanlar yemeklik doğranıp kavrulur. Ayıklanıp yıkanmış pirinç üzerine eklenip biraz kavurduktan sonra, tuz, karabiber,pulbiber,şeker ilave edilip iyice pirinçler diri diri olana kadar kavrulur. Ateşten aldıktan sonra nar ekşisi ve nane de ilave edilir karıştırılır. İçimiz hazırlandıktan sonra diğer tarafta saplarını koparıp yıkadığımız biberleri alırız ve biberleri tam doldurmayacak şekilde kaşık yardımıyla iç koyarız. Üzerlerine domates kesip kapak yaparız. Doldurulmuş biberleri bir tencereye dizip üzerlerinden sıvı yağ gezdirerek ve biraz da tuz serperek ateşe koyarız. 1 yada 2 su bardağı su ilave edip kapağını kapatırız. Kısık ateşte pişiririz. Afiyet olsun.....
17 Kasım 2007 Cumartesi
Kaynana Çatlatan Etkinliği ve Mini Pastalar
Bir etkinlik daha ve bir tarif daha......Sevgili Lale'ye böyle bir etkinlik başlattığı için teşekkür ediyorum. Gerçekten çok güzel bir konu. Böylece bizlerde değişik tatlar ve sunumlar aradığımızda ''hımmmm Kaynana Çatlatana bir bakalım orada değişik birşeyler vardır'' diyerek tarifler alabiliriz. Aslında kaynana kelimesini pek sevmesemde kayınvalidenin kestirmesi oluyor ya o yüzden konuşurken kaynana diye çıkıveriyor işte ağızdan. Ben bu tarifi kaynanamı çatlatmak için hazırladım desem olmaz çünkü kaynanam bayaaaa ama bayaaaa marifetlidir ve yeni tarifler denemeyi, olmayan tutmayan tarifleri de bir şekilde evirip çevirip yenecek hale getirmeyi bilir. Şimdi yiğidi öldür hakkını yeme yani durumları. Yine de tüm kaynanalara ithafen bu etkinliğin yüzü gözü hürmetine kaynanalara saygılarrrr diyorum. Geeleceğin kaynana adayı olarak tarifime geçiyorum.
Malzemeler2 yumurta
2 bardak şeker
3 bardak un
1 bardak süt
1 çay bardağı sıvı yağ
kabartma tozu
vanilya
ceviz
üzüm
Süslemesi için
Dr Oetker çikolata sosu
2 bardak süt
Hindistan cevizi
Hazırlanışı
Aslında herkezin elinin altında olan bir kek tarifi vardır. Bildiğiniz bir kek tarifi de olabilir.Yumurtaları kırıp şekeri ilave ediyoruz ve mikserle çırpıyoruz. Sütü ve sıvı yağı da ilave edip karıştırdıktan sonra, un, kabartma tozu, vanilya, üzüm ve ceviz içini karıştırıyoruz.Karışım kıvamına geldikten sonra fırın tepsisini yağlayıp üzerine döküyoruz. Fırınınızın kek pişirme ayarında pişiriyoruz. Diğer tarafta da Dr Oetker paketinin üzerindeki tarife göre sosu hazırlıyoruz. Tarifte ikibuçuk bardak süt demiş, ben 2 bardak koydum daha koyu olsun diye.
Kekimiz piştikten sonra soğuyunca ağızı geniş bir bardakla kekin üzerine bastırarak yuvarlaklar çıkarıyoruz. Bu yuvarlakları sosumuzun üzerinde tekerlek gibi gezdirerek yanlarını sosa buluyoruz. Aynı işlemi hindistancevizinin üzerindede yapıyoruz ve temiz bir poşetin altını çok ince delerek içine sos koyup kekimizin üzerini süslüyoruz. Afiyet Olsun Kaynanacığımmm.
13 Kasım 2007 Salı
Tatlı Rüya

Tatlı krizine girdiiimm. Evet akşam otururken nedense bir an çok talı ama şerbetimsi olmayan bir tatlı yemek istedi canım. Heralde her insanda olur bu garip lezzetler isteme krizleri. Bazen ekşi, bazen tuzlu, yada bol bol su. Derler ya vücutta ne eksikse onu istermiş ve sinyallerini verirmiş. Heralde benim de vücudum bu akşam çoook tatlı eksikliği yaşadı ve kendimi mutfakta arayış içerisinde buldum. Amaaaa neyin tadına baktıysam olmadı, ıııhhhhh istemiyo, bende hemen aklımı fikrimi çalıştırıp dur bakiim ben şimdi bir çaresini bulurum dedim ve dolapta yarım kalan kremşantiyi, yine son kalmış 2 dilim keki ve böğürtlen reçelini karıştırıp yemeye karar verdim. Yalnız ben pek reçel yiyemediğim için bu karışımı kendime sevdirecek ve yedikten sonra bir daha tatlı istemeyecek duruma getirdim. Hiç te fena olmadı hatta çok güzel oldu. Büyük bir keyifle yedikten sonra gerçekten bir daha tatlı yemek istemedim. Hafif ve kararında oldu. Hepinize kriz anlarında tavsiye edebilirim. Bu tavsiyemi görsel olarak ta size sunmak isterken ortaya bu tarz birşey çıktı ve ismini biran tatlı rüya koymak istedim. Ne dersiniz yakışmamışmı?
Hazırlanışı
Evinizdeki büyük bir kadehin içine 2-3 günlük kalmış kekinizi robottan çekerek bir kısmını en alta gelecek şekilde koyarız. Daha sonra kremşantiden bir miktar kapatıp üstüne istediğiniz bir reçel koyarız. Aynı şekilde bir kat daha kek, kremşanti ve reçel döşeyip fotoğrafını çekeriz. Afiyetle yeriz.........
6 Kasım 2007 Salı
7. 11. 2007 Vişneli pasta


4 Kasım 2007 Pazar
Muffin
İlk denememde tamamen fiyaskoyla sonuçlanmıştı muffin yapımı. Ama ben yılmadım tekrar denemeye karar verdim ve sevgili nino'nun tarifiyle başarıya ulaştım. Öncekinde sanırım biryerlerde hata yaptım ki olmadı. Yalnız bu muffinler gerçekten çok güzel oldular. Yumuşacık tam tadında, evdekilerde çok beğendiler. Ben sade yaptım o yüzden tarifi asıl haliyle nino'dan aktarıyorum.Deneyin siz de beğeneceksiniz.Afiyet olsun.Tarif için TIKLAYINIZ
31 Ekim 2007 Çarşamba
İki Renkli Cevizli Un Kurabiyesi

Malzemeler
5 kahve fincanı yumuşatılmış margarin
1 yumurta sarısı
1 çay bardağı pudra şekeri
1 paket kabartma tozu
2 su bardağı un
2 kaşık kakao
Dövülmüş ceviz
Hazırlanışı
Yumuşatılmış margarin, pudra şekeri ve yumurta sarısını karıştırın. Kabartma tozu ve unu harmanlayıp karışıma yavaş yavaş ekleyin. Fazla sert olmayan bir hamur elde edin. Hazırladığınız hamurun yarısını ayırıp bir parçasına kakao ilave edip tekrar yedirene kadar yoğurun. Her iki hamuru da merdane yardımıyla ayrı ayrı açıp bir katın üstüne dövülmüş cevizi serpip diğer hamuru da üstüne koyup onun da üstüne ceviz serpip rulo yapın. Yaptığınız ruloyu yuvarlak yuvarlak kesip yağlanmış tepsiye dizin. Az ısılı fırında pişirin.Afiyet olsun...
29 Ekim 2007 Pazartesi
28 Ekim 2007 Pazar
Bayramımız Kutlu Olsun

27 Ekim 2007 Cumartesi
Bu Köfte Başka Köfte

Uzun zamandır bayramları hiçbir yere gitmedim.Hava soğuk, eşim çalışıyor, çocuklar ufak, ulaşım zor derken seneler geçmiş. Tabii saolsunlar ben gitmedim diye kimse beni yalnız bırakmadı. Dayımlar, teyzemler, abimler toplanıp bana geldiler. Ben gidemesemde onların bana gelmesi (ki gerçekten İstanbul'da bayram için avrupa yakasından anadolu yakasına geçmek büyük bir olay)beni çok rahatlatıyordu. Bayramları kalabalık ortamda geçirmeye alışmışken yalnız geçirmek insana çok zor geliyor. Normalde ne kadar yalnız kalsanız da özel günlerde yalnız kalmak başka bir duygu. Zor....... Ama bu bayram öyle olmadı attım kendimi yollara. Eşim çalışıyordu o bizimle gelemedi. Olsun dedim sen çalışıcaksın, hava güzel, çocuklar müsait, trafikte varsın okadar katlanalım dedim. Çıktım yola. İyi de yaptım . Güzel bir bayram oldu. Önce teyzemlere, oradan toplanıp dayımlara gittik. Baya kalabalıktık. Yengem yine mutfaktaydı. Ne yapsın o kalabalığa ancak sofra kurulurdu. Ama bizler genelde uzak oturduğumuz için muhakkak yemekli ağırlarız. Mutfakta biri daha vardı ki buradan vereceğim tarifin ustası o. Yani mercimek köftesini yoğuran ve bize hazırlayan dayımın oğlu. Hayır dediysede emeğine saygısızlık etmek istemedim ve hazırlayanın o olduğunu yazmak mecburiyetinde hissettim kendimi. :) :) :) Sizde tahmin edersiniz ki kalabalıkta herkafadan bir ses mutfağa girip çıkanlar derken ben bir yandan resim çekmeye bir yandan tarifi yazmaya çalışıyorum. Bir yandan da dayımın oğluna senin de ismini yazıcam diye dalaşıyorum. Neyse ben tarifi aldım resimi çektim. Çok güzel bir soframız oldu herşeyi çekemedim. Ellerine sağlık yenge, ellerine sağlık Özgür. Böylece güzel bir bayram daha geçirmiş oldum. Allahtan herkeze sevdikleriyle ve sevenleriyle güzel vakitler geçirmesini diliyorum.Şimdi tarife geçiyorum.Geçemiyorum, hemen hazırlanıp oğlumu dersaneden almam lazım yoksa geç kalıcam saati gelmiş dönüşte.......
Eveeeet geldiim. Dönüşte dedim ama oks ve öss üzerine dersanenin semineri vardı saat 7:00 de bitti yemek falan bu saat oldu. Neyse artık mercimek köftesinin malzemelerini vermeye başlayım. Aslında yazı başlığında da dediğim gibi bu köfte başka köfte, yapılışı ve malzemeleri biraz farklı çiğ köfte tarzında yalnız tadı enfeessss.
Malzemeler
2 bardak ince bulgur
2 bardak mercimek
1-1/2 bardak domates salçası
3 yemek kaşığı biber salçası
1 bardak su
Yeşil biber
taze soğan
Maydanoz
tuz
Pulbiber
Hazırlanışı
Mercimek temizlenip yıkandıktan sonra çok cıvık olmayacak şekilde haşlanıyor. Bulgur yıkandıktan sonra geniş bir yoğurma kabına alınarak üzerine haşlanmış olan mercimek ilave ediliyor.Önce mercimekle bulgur çiğ köfte gibi yoğrularak bulgurların içini çekmesi sağlanıyor. Bulgurlar daha yumuşamadı. Biber ve domates salçalarını da ilave ederek yoğurma işlemine devam ediyoruz iyice bastırarak ezerek. Hala yumuşamayan harcımızın içine azar azar elimizdeki bir bardak suyu yedirerek yoğruyoruz.Artık iyice olmaya başlayan karışımımıza pulbiber ve tuzu da ilave ediyoruz. Eğer su bulguru şişirmeye yetmezze biraz daha eklenebilir. Ama yoğurma işlemi ne kadar uzun olursa bulgur kıvama geliyor. Acılı sevenler pulbiberi fazla koyabilirler. Köftemizin olduğunu anlamak için azımıza bir parça alıp pütür kalıp kalmadığını kontrol etmek yeterli. Kalmışsa yoğurmaya devam. Kalmamışsa işlem bitmiş demektir. Diğer kalan yeşillikleri de temizleyip doğradıktan sonra içine ilave ederek harca iyice karıştırdıktan sonra elimize aldığımız köfte büyüklüğündeki parçaları şekillendirip marul yapraklarıyla servis yapabiliriz.Afiyet olsun.........
26 Ekim 2007 Cuma
Milföy Kaselerinde patates püresi

Aslında daha önce denenmiş bir tarif milföy kaselerinde patates püresi. Çok oldu 1 aydan fazladır bloglarda gezerken görmüştüm. Çok güzel bir fikir diyerek aklımın bir köşesine yazmışım. Yalnız tüm aramalarıma rağmen hangi blogda gördüğümü bir türlü bulamadım.O yüzden de başka bir blogdan olduğunu fakat isim bulamadığım için tarifin sahibinin ben olmadığımı açıklayarak devam etmek istiyorum. Geçenlerde arkadaşım aradı akşam sana gelicez diyince ilk aklıma onu yapmak geldi.İç malzemelerinde eksiklik olabilir. Çünkü aklımda kalanlar kadar yaptım. Sonuç çok güzel oldu. Herkez değişik sunumunu ve tadını beğendi. Şimdi tarife geçelim.
Malzemeler
Kalabalığa göre milföy hamuru
1 adet yumurta
patates
küçük salatalık turşusu
mayonez
havuç
bezelye
pulbiber
karabiber
tuz
Hazırlanışı
Milföy hamurlarını ısıya dayanıklı kaselerin arka kısmına kubbe şeklinde yerleştirerek fırın tepsisine diziyoruz.1 adet yumurtayı üzerlerine sürüp fırına veriyoruz.Başka bir tarafta , havuçları,küp küp doğrayıp haşlıyoruz ve haşlanmış bezelyelerle birlikte süzüp içlerine salatalık turşusunu da doğrayıp, haşlayıp püre haline getirdiğimiz patateslere ilave ediyoruz. Baharatları ve yeterli miktarda mayonezi de koyduktan sonra karıştırıyoruz. Fırından çıkan milföyleri ters çevirerek dikkatli bir şekilde kaselerden çıkartıyoruz. Kase şeklinde çıkan milföylerin içine hazırladığımız harcı koyarak servis yapıyoruz. Malzeme çeşidini evdeki malzemelerinize göre yada damak zevkine göre değiştirebilirsiniz. Salam, Sosis gibi alternatifler de olabilir. Ben Bezelye ve havuç koymadım ama yine de güzeldi. Afiyet olsun.....
24 Ekim 2007 Çarşamba
Limon Aromalı Meyveli Jöle

Malzemeler
1 paket limon aromalı jöle
2 adet mandalina
2 adet elma

Hzırlanışı
Hazır aldığımız jöleyi, uygun bir borcamda arkasında yazan tarife göre, kıvama getirdikten sonra, soyup dilimlere ayırdığımız mandalina ve elmaları içine düzgünce yerleştiririz. Daha sonra bildiğimiz jöle kıvamına gelene kadar buzlukta bekletip ( 1 saat kadar )çıkartıp servis yaparız. Afiyet olsun...
19 Ekim 2007 Cuma
Hamsi Buğulama
Bu tarifim aslında Etkinlik için değildi fakat bir akşam buğlama yapınca Sevgili Yeşim'e maillemeden edemedim. Ona buradan etkinlik süresince göstermiş olduğu performanstan dolayı teşekkür ediyorum. Çok güzel bir etkinlik oldu. Daha önce tarif verdiğim için orada linkini vermiştim ama bu tarifte yayınlanırsa isim hakkının üzerinden geçmek istemedim. Ye 27 Karadeniz Yemekleri' ni tıklıyoruz ve çok güzel mamalarla buluşuyoruz.18 Ekim 2007 Perşembe
Mercimek Çorbası

16 Ekim 2007 Salı
Fırında Palamut

Malzemeler
4 adet Palamut
2 adet domates
7 - 8 adet yeşil biber
2 adet soğan
1 tutam maydanoz
1 tatlı kaşığı karabiber
tuz
Hazırlanışı
Öncelikle tepsiye folyo yerleştiriyoruz. Üzerine içlerini temizleyip yıkadığımız balıkları diziyoruz.
Balıkların üzerine ve etrafına biberleri, doğranmış domatesleri, Balıkların içine denk gelecek ve etrafına dağıtacak şekilde uzun doğradığımız soğanları ve maydanoz karabiber karışımını ilave ediyoruz. Üzerlerine tuz serpip 180 derece ısılı fırında 50 dakika kadar pişiriyoruz. Afiyet olsun....
Not : Balıklar sezon başındaysa balık yağsız olur, az birşey yağ eklenebilir. Sezonundaysa yağa gerek yok çünkü balığın kendi yağı yeterli olur.
11 Ekim 2007 Perşembe
Herkezlere hayırlı Ramazanlar diliyorum. Bayram boyunca herşey gönlünüzce, dostlarınızla, sevdiklerinizle, sevgiyle dolu olsun.NOKUL
http://img119.imageshack.us/my.php?image=gulumsebiraz9sqrr3.swfAslı'dan
inciler#links#links#links
NOKUL
YE#27 KARADENİZ YEMEKLERİ ETKİNLİĞİ

Selam arkadaşlar. Bu ay Karadeniz Etkinliği için birçok arkadaşımız kolları sıvayıp mutfağa girmiştir diye düşünüyorum. Ben de etkinliğe bir katkım olsun ve çeşitlerin arasında yerini alsın diye tamamen yöresel bir tat olan NOKUL la katılmak istedim. Nokul tamamen Bafra'ya özgü bir yiyecektir. Daha önce hiçbiryerde yapıldığını ve yenildiğini görmedim. Hatta nokul ismini duyanlar ve tadanlarda bu tadı bilmediklerini söylüyorlar. Biz bu yiyeceği sadece bayramlarda yaparız. Tabii baklava da yapılır ama her evde birkaç tepsi nokulda olur misafirlere sunmak için. El öpmeye gidilen evlerde nokul yaptınız mı diye sorulduğu bile olur. Çünkü bayramdan bayrama yapıldığından herkez özlüyor. Ben de Yeşimli Tarifler aracılığıyla yapılan Karadeniz Etkinliği 'ne birçok çeşit olmasına rağmen nokulla eşlik etmek istedim. Aslında ben hamur açma konusunda pek becerikli değilimdir. Yırtılır, büyümez, ince olmaz ama yinede gurbette olduğumuz için bayramın geldiğini anlayalım diye yapabildiğim kadar yapmaya çalışırım. Bu nokul öyle 1 kişiylede yapılmaz bizim orada genelde kadınlar toplanıp tepsi tepsi yaparlar. Ama ben yalnız yaptım..Hiiiiiii. İlk defa görenler pek oralı olmasalar da yedikten sonra ne kadar çok yediklerinin farkına bile varmazlar. Hatta daha yok mu diye sorarlar. Çayla, ayranla ve meşrubatla servis yapılabilir. Çok güzel çook... Neyse sözü uzatmadan sevgili Yeşim'e Etkinliğinde başarılar diliyorum. Kolay gelsin diyorum.
Malzemeler...............
1 kase ılık su
1 kase yoğurt
1 kase sıvıyağ
1 kase şeker
3 yumurta akı
tuz - maya
2 çay bardağı sirke
un
Hamura Sürmek için.........
Yarım erimiş margarin ve sıvı yağ karışımı
İç Malzemesi..........................
1 kase kuru üzüm
1 kase şeker
1 kase çekilmiş ceviz
Üzeri için............................
3 Yumurtanın sarısı ve az sıvıyağ
Hazırlanışı
Hamur malzemelerini bir kap içerisinde karıştırıp ılık su içinde yumuşattığımız mayayı da ekleyerek alabildiği kadar un koyarak yoğuruyoruz. Hamur kulak memesi kıvamında olacak. Biraz dinlendirdikten sonra hamurumuzdan çok büyük değil ama çok küçük te olmayan parça keserek unladığımız tezgahta açıyoruz. Yufkamız kalın olmayacak ve büyük olabilir. Yufkanın yarısını sıvıyağ ve eritilmiş margarinin karışımıyla yağlıyoruz. Üzerine hazırladığımız iç malzeme karışımından sepeliyoruz. Diğer yarıyı da üzerine kapatıyoruz. tekrar yağlayıp biraz daha iç malzeme sepeleyip, kenarından kıvırıyoruz. Bükerek kıvırıp bir parmak uzunluğunda keserek yağladığımız tepsiye diziyoruz. Üzerine yumurta sarısıyla karıştırdığımız sıvı yağ karışımından sürerek kızgın fırına koyuyoruz. Üzeri kızarıp piştiğini anlayıca fırından alıp geniş bir kaba koyduğunuz kağıt içine döküyoruz. Biraz soğuduktan sonra üzerini başka bir kağıta kapatalım.
NOT: Fırın yuvarlak fırın ise problem yok ama ocaklı fırında 250 derecede mini fırında 300 derecede pişirilirse daha iyi olur. Ben mini fırında 300 derecede pişirdim fırın kızgınken konulucak pişme süresi uzun değil .Afiyet olsun.......Bayramlarınız Nokullu olsunnnn.....
9 Ekim 2007 Salı
Patates Salatası

Malzemeler
6 adet orta boy patates
5 - 6 adet yeşil soğan
2 - 3 adet yeşil biber
2 adet salatalık
pulbiber
karabiber
tuz
limon
sıvı yağ
Hazırlanışı
Patatesler iyice yıkanıp bir tencerede haşlanırlar. Yeşil soğan, yeşil biber temizlendikten sonra ince ince doğranırlar. Salatalıkların kabukları soyulup küçük küçük doğranırlar. Haşlanan patatesler soğuduktan sonra, kabukları soyulup küçük parçalar şeklinde doğranırlar ve diğer malzemeler içine ilave edilerek baharatlar da konularak en son limon ve sıvı yağ dökülerek karıştırılıp servis yapılırlar.Afiyet olsun...
8 Ekim 2007 Pazartesi
7 Ekim 2007 Pazar
Sebze Soteli Makarna

Malzemeler
2 Adet havuç
2 Adet soğan
3 Adet yeşil biber
Yarım kilodan az yeşil fasulye
Maydanoz
Sıvı yağ
Pulbiber
Karabiber
Tuz
1 yemek kaşığı nar ekşisi
1 paket makarna
1 litre su
Hazırlanışı
Öncelikle fasulyeler yıkanıp küçük küçük doğranır. Bir tencereye koyularak haşlanır. Diğer tarafta soğanlar uzun uzun doğranarak tavaya koyduğunuz sıvı yağda pembeleşinceye kadar kavrulur. Üzerine doğradığınız biberler ve uzun ince kestiğiniz havuçlar ilave edilip iyice kendilerini salana kadar kavrulur. Haşlayıp bir kenarda süzdüğünüz fasulyelerde doğranmış maydanozlarla beraber ilave edilerek soteleme işlemi devam ettirilir. Pişmeye yakın pulbiber,karabiber,tuz ve nar ekşisi ilave edilir........... Bu arada bir tencerenin içine tuz ve sıvıyağ koyarak kaynattığımız suda, makarnamız haşlanır. Haşlama işlemi bittikten sonra makarnamızı süzüp tencerede erittiğimiz yağın içine tuz ilave ederek makarnaları da ekleriz. Makarnamızı da birkaç kez karıştırdıktan sonra altını kapatırız.Sotemizi ve makarnamızı bir servis tabağında sunarız.Afiyet olsun...
6 Ekim 2007 Cumartesi
Minik Eller Mutfakta Etkinliği - Elmalı Cevizli Örgü

Bu akşama doğru yemekleri hazırlarken saate baktım daha vakit vardı. Sizde de oluyormu bilmiyorum. Akşam yemekten sonra bılaşıkları kaldırmak bana çook bir işmiş gibi geliyor. Hadi diyorum sofrayı kuran kaldırsın. Bakıyorum herkez tüymüş. Yani sen kurdun sen kaldır. Başka bir alternatif olmadığına göre Aslı iş başına...Maalesef biz hanımların kaderi bu. Neyse sadete geliyim. Daha vakit varken demiştim. Yemekten sonra üstüme düşen ağırlıktan dolayı yapamadığım için çayın yanına birşeyler hazırlayayım bari diyerek işe koyuldum. Tarif kitaplarını karıştırırken bu güzel örgüleri gördüm ve hazırlamaya başladım. Hazırlarken yanımdada minik yardımcım İlayda Kaya vardı. Anne ben de yapmak istiyorum diyince, hayır diyecek gibi bir lüksüm yok. O ne yapar yapar işin içine girer zaten. Ben de, hazır ikimiz mutfakta yaratıcılığımızı konuşturuyorken Minik Eller Mutfakta Etkinliği için birkaç foto çektim.O minik elleriyle hamuru nasıl da açıp içini dolduruyor. Her seferinde oldumu anne, oldumu anne diyerek sürekli onay bekliyor. Tabiiki oldu muhteşem yaptın diyerek desteklediysemde şekilde görünenler gibi sanat eserleri çıktı ortaya. Olsuun benim kızım büyüyünce ne pastalar börekler yapıcak bak görürsünüz. Isırırım ben onun ellerini. Neyse benim hamurlarla işim bitince tepsiyi fırına koyduk yalnız onun yaptıklarını pişirmedim sadece resimde ellerinin önündekiler onun ördükleri. Belki biraz erken oldu ama olsun belki daha fırsat bulamayabilirim. Buradan etkinlik sahibesi Selen'e de etkinlik süresince kolay gelsin diyorum. Gerçekten çok hoş bir düşünce olmuş çocuklarla mutfakta birşeyler yapmak çok eğlenceli. Şimdi gelelim tarifimize.
Malzemeler
1 çay bardağı erimiş ılık margarin
1 çay bardağı yoğurt
1 çay bardağı sıvı yağ
1 çay bardağı pudra şekeri
1 adet yumurta akı
1 paket kabartma tozu
Yarım çay bardağı su
Alabildiği kadar un
Üzeri için yumurta sarısı
İç Harcı İçin
2 adet elma
2 çorba kaşığı ceviz içi
2 çorba kaşığı şeker
1 çay kaşığı tarçın
Hazırlanışı
Resimler kızımın ellerine aittir. Hazırlanmış örgülerin asıllarıyla ilişkisi yoktur.:)
Karıştırma kabına eritilmiş ve soğutulmuş margarini, yumurta beyazını, yoğurdu, sıvı yağı, ve suyu koyup çırpma teliyle karıştırıyoruz. Üzerine un, kabartma tozu, pudra şekeri ilave edip kulak memesi kıvamında bir hamur yoğuruyoruz. Hamurumuzu dinlendiriyoruz. Diğer tarafta elmaların kabuklarını soyup, küp küp doğrayıp, içine cevizi, şekeri,tarçını ilave edip karıştırıyoruz. Hamurdan limon büyüklüğünde parçalar alıp 1 karış boy, yarım karış en olmak üzere açıyoruz.Hamurun boyuna 1 parmak kalınlığında aşağıya doğru çizikler atıyoruz. İçine elmalı harcımızı koyup çizik şeklindeki yerlerden saç örer gibi hamuru örüyoruz. Üzerine 1 kaşık sıvıyağ dökülmüş yumurta sarısı sürüp 180 dereceli fırına koyuyoruz. Afiyet olsun...

3 Ekim 2007 Çarşamba
Patates Püresi Salatası

Malzemeler
5 - 6 orta boy patates
1 kaşık tereyağ
süt
tuz
pulbiber
2 adet havuç
maydanoz
yoğurt
sarımsak
Hazırlanışı
Patatesler kabukları soyulup ikiye bölünerek haşlanır. Soğuduktan sonra süt tuz tereyağı koyularak blender ile püre haline getirilir. Eğer katı olursa sütle yumuşatabilirsiniz. Püremizi bir servis tabağı yada borcama güzelce düzelterek yayarız. Üzerine sarımsaklı yoğurt yapıp sürdükten sonra rendelediğimiz havuçları ve doğradığımız maydanozu pulbiberle beraber serperek süsleriz. Afiyet olsun
1 Ekim 2007 Pazartesi
Patlıcan Oturtma

Malzemeler
6 - 7 adet Patlıcan
yarım kg kıyma
2 adet soğan
2 adet domates
3 - 4 yeşil biber
maydanoz
salça
tuz
pulbiber
karabiber
sarımsak
Sıvı yağ
Hazırlanışı

Öncelikle patlıcanlarımızı yıkayıp kafalarını kopararak pijama şeklinde soyup tuzlu suya koyuyoruz. Daha sonra hazırladığımız kızartma tenceresini yada tavasını ne kullanıyorsak, içine patlıcanları kızartacak şekilde sıvı yağ koyup altını yakıyoruz. Suda bekleyen patlıcanları temiz bir bezle yada havlu kağıtla kurulayarak yuvarlak doğrayıp kızartıyoruz. Kızarttığımız patlıcanları iyice süzerek pişireceğimiz borcama eğer fazla yapacaksak fırın tepsisine dağıtarak koyuyoruz. Onlar orada beklerken bir tavada soğanları yemeklik doğrayıp kavuruyoruz üzerine biberleri doğruyoruz onlarıda solana kadar kavuruyoruz, kıymayı ilave edip iyice pişene kadar kavuruyoruz. En sonda küp küp doğradığımız domatesleri ve maydanozları, baharatları ilave edip missss gibi kokan bir üst harcı hazırlıyoruz. Bu harcı iyice kavurup patlıcanların üzerine yayıyoruz. Bir ufak tavada salçayı tepsinin alacağı kadar suyla eritip kaynatıyoruz ve yemeğimizin üzerine döküp fırına sürüyoruz. Fırından çıkmış hali az sulu olacak pişince kokusu belli ediyor zaten. Afiyet olsun...
Not:
Ben borcama göre malzeme yazdım daha büyük tepside daha fazla malzeme kullanmanız gerekebilir. Kızartma sırasında yağ olayı olduğu için ilaveten yağ kullanmadım isteyen az katı yağ koyabilir salçalı suyu kaynatılırken....









